29 Eylül 2007 Cumartesi

NEDEN?



Hep nedenlerle ve nasıllarla büyümekten mi, yoksa artık kimseye güvenmemekten mi her şeyi bilme isteğim. Yâda ilk defa güvenebileceğimi düşündüğüm birine mi farkında olmadan böle davranıyorum. Artık gerçekten benim aptallaşmış olduğumu fark etmeye başladım çünkü bir insan farkında olmadan nasıl bile bile bu kadar çok hata yapar. Fazla düşünmekten mi fark edemiyorum yoksa hiç mi düşünmüyorum onu? Sorular o kadar çok ki. Cevaplar ise sıkıcı ve bunaltıcı. Bilmiyorum belki de beynimi o kadar çok senle yoruyorum ki, farklı konulara aynı derecede hassas olamıyorum. Yâda dediğin gibi ben bencil herifin tekiyim, kendimden başka kimseyi düşünmeyen herifin teki, hayat mı beni böyle yaptı yoksa kendi içimdeki savaşı bir türlü kazanamadım mı? Bak gene sorular bir sürü, biliyorum cevaplar gene sıkıcı ve bunaltıcı. Yalanlara o kadar alıştım ki belki de bu kadar doğru bir hayat beni şaşkına çevirdi. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemediğim o kadar zamanım oldu ki. Senden önce bir sürü düşüm oldu, senden önce bir sürü aşkım oldu, senden önce bir sürü hatam oldu. Ve son iki yıldır gerçekten geçmişi ilk defa bu kadar düşünüyorum ve şuan çok zorlanıyorum. Ellerim titriyor yazarken bazen, anlamsız şekilde anlamıyorum bazen yaşananları. Üzülmek umurumda değil biliyor musun, sadece sana hiçbir şey veremediğimi, kendimi yanında gereksiz hissettiğim zaman tükeniyorum. Biliyorum zor bir insansın ama seni zorlaştıran bir bakıma da benim onunda farkındayım. Aslında bunları gözlerine baka baka söylemek isterdim. İşte kendimi çaresiz hissettiğim zamanların çoğu gözlerinin karşısında kaldığım anlar. Bakakalıyorum sadece sözcükler düğümleniyor boğazıma, aklımdan geçenler ses tellerime bir türlü ulaşıp kelime olamıyorlar.

Hiç yorum yok: