
Bir gece yarısıydı
Kapısı üç kere uzun uzun çaldığında.
Uyumamıştı, uyandırılmamıştı.
Demir parmaklıkların gölgesi,
Uyuyor dizlerinin dibinde.
Tepesinde teki patlamış
Floresan lamba.
Kâğıdı çürümüş
Ciğerleri gibi
Rutubetten.
Kalemi şekilsiz
Çakıyla kazınmaktan.
Bir gece yarısıydı
Kapısı üç kere uzun uzun çaldığında.
Uyumamıştı, uyandırılmamıştı.
Duvarın soğuk rengi yetmezmiş gibi,
Buz gibi kalorifer petekleri.
Üstünde ince dokuma battaniye
Ağzında sürekli öksürük türküsü.
Düşünmekti suçlatan kendini
İyi yâda kötü fark etmezdi.
Kaç kişi okumuş önemsizdi.
Bir gece yarısıydı
Kapısı üç kere uzun uzun çaldığında.
Uyumamıştı, uyandırılmamıştı.
Kitabı için sürekli yazıyordu;
“2023’te Devrimin Çocukları”.
Babasından öğrenmişti;
Ekmek kavgasını,
Yurttaş sevgisini,
Barış naralarını,
İsyan etmesini, sokak sokak
Kaçıp yağmurda zatürre olmasını.
Bir gece yarısıydı
Kapısı üç kere uzun uzun çaldığında.
Uyumamıştı, uyandırılmamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder